3 Nisan 2017

Evde Yoğurt Mayalamak - Blue House Yoğurtçu


Prensesim artık 1 yaşında ve hamileliği de sayarsak hayatımın son 2 yılının odak noktası annelik. Hala ücretsiz izinde olduğumdan ve tam gün annelik mesaisine devam ettiğimden bir süre daha anne-çocuk kanalından yazılar gelmeye devam edecek gibi, sürekli aynı konularda yazılar görmekten sıkılanlar için benden söylemesi:)

Aslında yoğurt yapmak için illa ki ek gıdaya geçmiş bir bebek sahibi olmanız gerekmiyor ama genelde 6 aylık bebek anneleri için önem arz eden bir konu evde yoğurt yapımı. Bu konuda uzun uzun araştırma yaptım, en sağlıklısını bulmak için çabaladım desem yalan olur, benim için önemli olan evde temiz ortamda, kıvamlı, ekşi olmayan ve en önemlisi kolay yoğurt mayalamaktı. 7 aydır haftada 2 kez yoğurt mayalayan bir anne olarak sanırım bu konuda yeterince tecrübe sahibi oldum.

Yoğurt benim için -iskender ve beytiyi saymazsak- "olsa da olmasa da olur" türünde bir yiyecek. Kaymaklısını sevmem, cıvık ve ekşi ev yoğurdunu ise ağzıma sürmem! O yüzden evde yoğurt mayalamak deyince ilk anda panikledim, yıllarca hiç yanından bile geçmediğim yoğurt yapma makinelerini araştırmaya başladım. İlk iş blog ve ürün yorum sayfalarını okumak oldu. Sonrasında ise bir grup anne olarak oluşturduğumuz gruptaki arkadaşlarıma sordum. Weewell ve Esse tavsiye edilse de ikisini de piyasada bulamadığımdan ve zamanım azaldığından e-bebekte gördüğüm ve diğerlerine göre oldukça uygun fiyatlı olan Bluhouse marka yoğurt yapma makinesini aldım. 
Kaynak:www.blue-house.com.tr
İlk olarak fiyat-performans olarak oldukça başarılı bir ürün. Boyutunun küçük olması sayesinde hem evde yer kaplamıyor hem de tatile vs giderken yanınızda rahatça götürebiliyorsunuz. 4 tane cam kavanozu var, ister onlara isterseniz 1 kilogramlık plastik kabına mayalayabiliyorsunuz. Dezavantajı saati yok, kendi kendine kapanmıyor, diğer taraftan ben akşamdan mayalayıp sabah dolaba kaldırıyorum yoğurtları, 7-9 saat arası kalıyor uyanma saatime göre, çok fazla bir şey fark etmiyor kıvam ve tat olarak.

Kullandığım süte gelince...  Doktorumuz cam şişede Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) süt ve yoğurt tavsiye etti ama bana ekşi ve sulu geldi, kendi sevmediğim bir şey kızıma yedirmek istemedim. Evde yapıldığı sürece çok da takılmaya gerek yok diye düşündüm ve süt olarak Sek yoğurtluk süt ve mayalamak için de Pınar organik yoğurt kullanmaya başladım. 

Kısaca tarif de vereyim, 3 su bardağı sütü hafifçe ısıtıyorum. Ama bu gerçekten hafifçe, soğuk olsa da büyük ihtimalle tutacak ama hadi ısıtmamış olmayayım diye parmağımı soktuğumda ateşe konduğu belli olacak kadar, büyük ihtimalle 40-45 derece sıcaklığa gelmiş oluyor süt. Bir kasede 1 yemek kaşığı yoğurdu çırpıyorum ve içine 1 yemek kaşığı kadar ısınmış sütten katıp mümkün olduğunca pürüzsüz bir karışım elde ediyorum. Sütü kavanozlara paylaştırdıktan sonra her birine birer tatlı kaşığı yoğurt ekleyip 5 saniye aynı yönde ve yumuşak biçimde karıştırıyorum. Kavanozları makineye yerleştirdikten sonra kapağını kapatıyorum ve tüm mayalanma süreci boyunca hiç ellemiyorum (hatta abartıp o odaya girmiyorum:))

Dediğim gibi uyanma saatime göre ortalama 8 saat sonra makineden alıp ağızları açık şekilde buzdolabına kaldırıyorum. 1-2 saat sonra ise kapaklarını kapatıyorum. Son derece kıvamlı ve tatlı yoğurt mayalamış oluyorum bu sayede.

Mutlaka içerdiği faydalı bakteriler bakımından daha zengin, protein vs yönünden daha besleyici şekilde yoğurt mayalamak mümkündür ancak ben pratikliği seçtim ve bu sayede bunalmadan 7 aydır kızıma ev yoğurdu yedirebiliyorum. 

7 Mart 2017

Hastane Çantası


Hastane çantası hazırlamak benim en çok zorlandığım konulardan biri oldu. Bir taraftan hiçbir şey eksik kalmasın derken, bir taraftan da gereksiz şeylerle hastane odasını doldurmayayım diye bayağı blog dolaştım. Ben de kendi deneyimimi paylaşayım, belki birilerine faydası dokunur:)

İlk ve en önemli tavsiyem hastane çantasını yanınızda refakatçi kalacak insanla birlikte yerleştirmeniz. Aksi halde her seferinde bir şeylerin yerini tarif etmek hastane odasında eziyete dönüşebiliyor. İkinci olarak bebek ve kendiniz için 2 ayrı çanta hazırlamanız aradığınızı bulmanızda kolaylık sağlayacaktır.

Üçüncü olarak ise çantanın içine konacakları amacına göre küçük keselere, hurçlara, kilitli poşetlere vs koymakta fayda var. Çantanın içinde bir şey aramaktansa belirli bir hurcun içinde bir şey aramak daha kolay. Mesela ben 4 tane yastık kılıfı almıştım sırf hastane çantasında kullanmak için. Kızımın hastane çıkışlarını ayrı ayrı 2 tanesine koydum, benzer şekilde kendi gecelik/iç çamaşırlarımı da 2 günlük olarak ayırdım. Böylece doğuma giderken yanımıza bebek için bir tanesini aldık, içinde şapkasından eldivenine tam takım hastane çıkışı vardı, hemşirelerin bebeği giydirmek için ihtiyaçları olan her şey oradaydı. Kamu spotu:  doğuma giderken bebeğin eşyalarının arasına bebek bezi koymayı unutmayın:)

Gelelim hastane çantasının içindekilere. Ben burada biraz doğum sürecini de anlatıp neleri kullandığımı yazacağım, aşağıda liste halinde de ayrıca yazarım. Doğum pek çoğumuz için karmaşık bir süreç, o gün hastanede neler oluyor biraz anlatırsam kafanızda canlandırmanız ve hazırlık yapmanız daha kolay olur diye düşündüm. 

Doğumun başladığını anlamamızın ardından yaşanan şaşkınlığı atlatıp hastaneye yatış yaptık. O sırada eşim, annem, herkes yanımdaydı. Hemşireler tamamen soyup hastane önlüğü giydirdikten sonra sonda taktılar ve lavman yaptılar (Meraklısı için: Bu kısımlarda ağrı ya da rahatsızlık duyacak bir durum olmadı). Sonrasında sancılarım iyice sıklaşıp doğum başlayınca doğumhaneye indik. Kızım doğduktan sonra hemşireler keseyle verdiğim hastane çıkış setinden içine çıtçıtlı body, üstüne tulum, eldiven ve şapka giydirip battaniyeye sardılar. 


Odaya geldikten sonra bana geceliğimi giydirdiler (emzirme atletine ve sutyenine hastanede ihtiyaç olmadı). Bu esnada mesane pedi ve kullan-at külotlar çok faydalı oldu. Yüzümü gözümü düzeltmek için çantama attığım allık, tarak ve saç bandından oluşan küçük kişisel bakım çantam iş gördü. 

Kızım memeyi tutamayınca meme ucu çıkarıcı ve silikon uç kullandık. Memeler yara olmasın diye krem ve kalkan da hastanede kullandıklarım arasında. Süt üretimi için bol su içmem gerektiğinden çantama attığım pipetler gayet işe yaradı. Doğumdan birkaç saat sonra tuvalet için kaldırdılar, bunun için rahat pofuduk terlik ve sabahlık mutlaka hastane çantanızda olmalı. 

Kanamadan dolayı fazladan bir gecelik-sabahlık takımına ihtiyacınız olabilir. Ayrıca yine diş fırçası/macunu da kişisel çantanızda bulunması gerekenler arasında. Çıkarken giymek için de bol kesim bir elbise ve rahat bir ayakkabı da yanınızda bulunsun. Bunun önemini şöyle anlatayım: hastanede ayağım şişti sanırım, giderken giydiğim ayakkabılar ayağıma olmadığından pofuduk terliklerimle eve gelmek zorunda kaldım, mart ayında terliklerle dışarı çıkmak pek de eğlenceli değildi:)

Bebek içinse 2 takım hastane çıkışı bulunsun yanınızda. Çoğunu kullanmıyorsunuz ama eksik olmasındansa fazla olması iyidir:) Battaniye candır, 3-4 tane atın çantaya, odadaki beşiğe koyduğunuzda rulo halinde sırtına ve karnına koyuyorsunuz, kucağınıza alırken kullanıyorsunuz vs. Sırf hastane için değil, bebek doğduktan sonra da her durum için battaniye lazım, fazla battaniyeden zarar gelmez:) Onun dışında bebek için havlu, tarak, tırnak makası, biberon, emzik, çorap benim yanımda olan ama kullanmadığım eşyalar arasında (Emziği eve çıkınca verdim, biberona 2. ayda başladım). 

Not: Yanınızda kalacak refakatçinin de hastane çantasını önceden hazırlamasında fayda var. Özellikle planlı sezaryen değilse o telaş içerisinde bir de refakatçinin hastane çantasıyla uğraşmayın. 

Özetle anne için:

  • 2 takım gecelik ve sabahlık (pijama kullanışlı olmuyor)
  • Çorap ve terlik
  • 2 paket mesane pedi
  • 2 paket kullan-at külot
  • Göğüs kalkanı
  • Göğüs kremi
  • Meme ucu çıkarıcı
  • Silikon meme ucu
  • Göğüs pedi
  • Diş fırçası ve diş macunu
  • Tarak, saç bandı, allık vb kişisel bakım malzemeleri
  • Pipet, plastik bardak, kağıt havlu, kolonya, ıslak mendil
  • Çıkış için elbise ve ayakkabı
Bebek için:
  • 2 takım hastane çıkışı
  • 3-4 tane battaniye
  • Bebek bezi, pişik kremi, ıslak mendil, tek kullanımlık alt açma
  • Ağız bezi
  • Omuz bezi (müslin bez)
  • Arabada kullanmak için anakucağı

7 Şubat 2017

Doğum Öncesi Alışveriş


Hamileliğim biteli 10 aydan uzun süre olduğundan "bundan mutlaka bahsetmem gerekli" dediğim pek çok şeyi unuttum aslında. O yüzden bu yazıda biraz oradan biraz buradan hamilelik dönemimde ve doğum için neleri aldığıma dair ufak ipuçları vereceğim.

Hamilelikte kıyafet ciddi anlamda sorun çünkü orantısız şekilde kilo aldığınızdan bedeninize uygun bir şeyler bulmak çok zor oluyor. Hamile giyim mağazaları da bunu kullanarak çok pahalı ürünler satıyor. Hamilelikte H&M, LC Waikiki ve Mango benim kurtarıcım oldu. H&M Cepa hamile reyonunda her türlü renk ve modelde jean, tayt, iç çamaşırı, çorap ne ararsam buldum. Kadın koleksiyonundaki bol gömlek ve elbiseler de dolabımın demirbaşı oldu. LC Waikiki ise özellikle pantolon konusunda şahaneydi. Hem iş için dar paça kumaş pantolonlarımı hem de haftasonu giyebileceğim rengarenk skinny pantolonlarımı çok uygun fiyatla aldım. Mango da yine bol elbise ve gömlek konusunda çok fazla seçenek sunduğundan çok fazla giydiğim bir marka oldu.

Kaynak: www.turuncukasa.com
Çatlak kremi olarak 4. ayda doktorumun tavsiyesiyle Mustela'ya başladım. Hızlı emilen ve uzun süre nemli tutan yapısıyla hem kıyafetlerime bulaşmadı hem de karnımın gerilmesini engelledi. Çatlak konusunun genetik olduğuna dair yaygın bir kanı var, annemde çatlak olmamış, bende de olmadı çok şükür. Bir tek göbeğimin altına doğru doğum çizgisi oluştu, geçen sürede bayağı silikleşti, geçmezse ileride işlem yaptırır mıyım bilmiyorum ama şu anda beni rahatsız etmiyor. Bu arada Mustela kremlerimi diğer pek çok kozmetik alışverişimde olduğu gibi yine turuncukasa.com'dan aldım, diğer yerlere göre gerçekten çok uyguna geldi. 

Kaynak: www.milkway.com.tr
Sezaryende durum nasıl bilmiyorum ama normal doğumda özellikle ilk 3 gün yoğun kanama oluyor. Karnınız ve alt taraflar hassas olduğundan iç çamaşırının lastikleri sıkabiliyor. Bu nedenle özellikle hastanede kullan-at külotlar çok kullanışlı oldu. Ben e-bebekten 1 paket almıştım, hastanede çok işime yaradı, keşke biraz daha fazla alsaydım demiştim. Benzer şekilde yoğun kanama durumunda Selpak mesane pedi de çok işime yarayan bir üründü. Bu tarz mesane pedi, kullan-at çamaşır, hasta bezi vs ürünlerini hastaneye yanınızda bolca götürmekte fayda var, hastanede verdikleri sargı bezi veya diğer ürünlerden kesinlikle daha konforlular. 

Gecelik konusunda ise sezaryenle normal doğumda durumlar biraz değişiyor sanırım. Normal doğumda hastanede ve ilk birkaç gün evde gecelik rahat olsa da 1 haftadan sonra kesinlikle pijama, eşofman altı daha kullanışlı oluyor. İlk günlerde yabancılar pek gelmese de kardeş, baba, kayınpeder vs evde birileri olduğundan gecelikle çok rahat edilmiyor. Bu durum için en kullanışlısı eşofman altı ve üzerine düğmeli/çıtçıtlı bir şeyler giymek. Sezaryenle doğum yapan arkadaşlarım ise dikişlerden dolayı daha uzun süre gecelik giymek zorunda kaldıklarını söylediler, onu da not düşeyim. Geceliğin emzirme için önden açılabilir olması gerekli ama mümkünse çıtçıtlı ya da kruvaze yaka olsun, özellikle ilk günler bebek ağlarken panik yapıp o düğmeleri açmak bir asır sürüyor sanki:)

Emzirme sutyeni için yine H&M'e mutlaka bakılmalı. Onun dışında Koray ve Boyner mağazalarında satılan Suwen rahatlık açısından ve e-bebekte satılan Bebefox şıklık açısından başarılıydı.  Külot olarak ise Marks and Spencer'ı tavsiye ederim. Hem hamilelik dönemimde hem de lohusalıkta normal çamaşırların kendi bedenimden 2-3 beden büyüğünü aldım, lastikleri hiç sıkmadı, kenarları kesmedi, çok rahat ettim. 

Göğüs pedi olarak kesinlikle Lansinoh almanızı tavsiye ederim. Chicco, Avent vb birkaç farklı marka denedim, en çok Lansinoh ile rahat ettim. Ben doğum öncesi kolostrum gelmesi sebebiyle ara ara kullanmak zorunda kaldım, doğum sonrasında ise ilk 3-4 ay aralıksız kullandım. O yüzden doğum öncesi alıp kenara atmakta fayda var. 

Aklıma geldikçe bu kısmı güncellemeye çalışacağım. Hastane çantası için ise yeni yazı yolda:)

11 Ocak 2017

Medela Lactina Hastane Tipi Süt Pompası


Hamilelik ve doğum sonrası süreçte faydalandığım ürünleri topluca yazacağım ancak benim için çok faydalı olan ve pek bilinmeyen bu üründen ayrıca bahsetmek istedim. Ben çok yakın bir arkadaşımın bana gönderdiği ihtiyaç listesi sayesinde öğrendim ve kendimden sonra doğum yapan herkese de en azından ilk 1 ay emzirme düzene girinceye kadar kullanmalarını tavsiye ettim. Bu mucizenin adı Medela Lactina Hastane Tipi Süt Sağma Makinesi. 

Doğumdan önce Avent'in elektrikli pompasından almıştım aslında ama doğum sonrası sütüm olmasına rağmen bebeği tutturamadığımız ve hastanedeki hemşirenin yanlış bir şekilde elle sağımı yüzünden çok ciddi yaralarım oldu. Emzirme danışmanına gittiğimde yaralardan dolayı Medela makineyle sağdı ve beklemediğim kadar konforlu oldu. Yaralar iyileşinceye kadar sağmam tavsiye edilince, evde Avent ile sağdım ancak bir damla bile süt çıkaramadım. O anda arkadaşımın tavsiyesini de göz önünde bulundurarak Sümer AŞ'den hastane tipi makine kiraladım. Akşam 9'da aramama rağmen 30 TL tutarında cuzi bir ücret karşılığında 1 saat sonra makine elimdeydi (Kızılay-Çayyolu arabayla biz gidip gelsek de o kadar benzin yakardı). Getiren kişi de emzirmeyle ilgili bana o kadar güzel pratik bilgiler verdi ki doktorlardan daha faydalı oldu. 

Kaynak: www.medela.com
Pompanın aylık kirası 80 TL, size özel sağma başlığı 50 TL, 3500 TL tutarında bir senet imzalıyorsunuz. Ben o konuda biraz tereddüt etmiştim ama kullanan 2 arkadaşım da hiçbir sorunla karşılaşmadıklarını söylediler. 24 saat evinize servis var ki bunun önemini gecenin bir yarısında bebeğini emzirmeye/süt sağmaya çalışan anneler anlar. Bu pompa sayesinde bebeğim anne sütü alabildi diyebilirim. Vakum gücü kuvvetli olduğundan hem içe çökük meme uçlarını çıkararak emzirmeye hazırlıyor hem de memeyi kısa sürede maksimum ölçüde boşaltıyor. Hiçbir acı ya da ağrı hissetmiyorsunuz. Ben 9 ay boyunca kullandım ve artık haftaya kendisiyle vedalaşacağız. Süt sağma işini benim için o kadar konforlu hale getirdi ki bebeğimin emmediği ya da memeyi tam boşaltmadığı her seansta mutlaka sütümü sağdım ve dolaba attım. Bu sayede bebeğimi anneme emanet edip kuaföre de gittim, arkadaşlarımla da buluştum, doğum sonrası süreci psikolojik olarak daha kolay atlattım.
Not: Bebekleri özellikle ilk dönemlerde biberonla beslemenin bebeğin memeyi reddetmesine yol açacağına dair çok ciddi bir inanış var. Bizim çocuk doktorumuz emzik ve biberonu desteklese de biz de "ya emmeyi bırakırsa" korkusuyla ilk 2 ay enjektörle verdik anne sütünü. Enjektörle verirken bunu emzirme danışmanı/doktor vb bir profesyonelden öğrenmekte fayda var çünkü bilinenin aksine enjektörle bebeğin ağzına dökmüyorsunuz sütü, bebek farklı bir sistemle de olsa kendisi çekiyor. 2 ay sonrasında ise sağdığım sütü biberonla vermeye başladık, ara ara tam manada olmasa da emmeyi istememe durumları oldu, bebeğim  ek gıdaya geçiş sonrasında 8. ayda emmeyi bıraktı ama bunlarda çok fazla faktör etkiliydi, sadece biberona bağlamak yanlış olur düşüncesindeyim.