24 Temmuz 2018

Ek Gıdaya Geçiş (6-9 Ay)


Yine uzun zamandır yazmak istediğim bir konuyla karşınızdayım. Anneler grubunda çokça konuştuğumuz, çokça paylaştığımız bir konu olmasına rağmen bir türlü fırsat bulup yazamamıştım. Her ne kadar benim çevremdeki annelerin çoğu bu dönemi atlatmış olsa da yine de birilerine faydası olur ümidiyle bizim ek gıda maceramızdan bahsetmek istiyorum. 

İlk olarak her konuda olduğu gibi hem çocuğun yapısı ve hem de ailenin yönlendirmesi ek gıdaya geçiş sürecinde eşit derecede önemli. Benim çocuğum iştahsız deyip oluruna bırakmak da, iştahsız çocuğu zorlamak da zararlı. Ailesi olarak çocuğunuzun yapısını, tepkilerini en iyi siz bilirsiniz, bu tepkileri gözlemleyip ona göre bir düzen oturtursanız daha az zorluk ve stres yaşarsınız.
Kaynak: www.doktortakvimi.com
Bizim doktorumuz ek gıdaya 6. aydan önce başlamama konusunda çok katıydı. Kızım 6. ayı doldurduğunda ilk olarak meyve verdim ve 3 gün kuralını uygulayarak ve her hafta yeni bir öğün ekleyerek 7. ayda 4 öğünden oluşan bir yemek düzeni oturttuk. Aşağıda geçiş dönemi olan 6-9 ay arası kızımın beslenme düzenini paylaşıyorum. 

1. Hafta: Meyve
2. Hafta: Meyve-Yoğurt
3. Hafta: Meyve-Yoğurt-Sebze
4. Hafta: Meyve-Yoğurt-Sebze-Kahvaltı

Yeni başladığımız her yiyeceği 2 kaşıktan başlayarak ve her gün 2'şer kaşık arttırarak 1. haftada 1 kahve fincanına, 2. haftada ise 1 çay bardağına ulaştık. Doktorumuzun tavsiyesiyle kızımı emzirdikten 1,5-2 saat sonra verdim ek gıdayı, çok ağlamadığı sürece ek gıdadan sonra 15 dk emzirmedim. 15 dakika sonra emzirmeyi teklif ettim ama emmediyse zorlamadım. Böylece anne sütü dışında bir beslenme türü olduğunu keşfedebildi. 9. aya geldiğimizdeyse ek gıdayla doyduğu için gündüz emmeyi kendiliğinden bıraktı. 

Meyveyi cam rendede rendeleyerek verdim. Mevsimine göre elma, armut, şeftali en sık kullanılan başlangıç meyveleri. Sonrasında bebeğinizin ayına göre mandalina, muz, kayısı vb meyveler eklenebilir. 1 yaşından sonraysa neredeyse tüm meyveler serbest (Doktorumuz turunçgiller konusunda uyarmıştı, asitli yapısından dolayı portakal, mandalina vb. idrarın asit  düzeyini artırdığından pişik ihtimaline karşı dikkatli olunmalı ve bol su verilmeli). 

Sebzeye kabak, havuç ve patatesle başladık. Az suda haşlayıp, suyuyla birlikte çatalla ezip üzerine 1 kaşık zeytinyağı ekleyerek verdim. Mevsimine göre ve kızım büyüdükçe sebze çeşitliliğini artırdım. 

Kahvaltı olarak anne sütüne 2-3 bebe bisküvisi/ekmek içi, haşlanmış yumurta sarısı ve geceden suda bırakılmış 1 dilim peynir ezerek verdim. Bazı sabahlar ise yumurta sarasından omlet hazırladım.

Bu dönemde her öğününü bir deftere tek tek kaydettim. Böylece hem kabızlık, alerji gibi durumları daha kolay tespit edebildim, hem de kızımın sevdiği/sevmediği yemeklere göre yemek düzenini güncelleyerek ek gıdaya alışmasını sağladım. 

Bazı günler hiçbir öğününü doğru düzgün yemedi, bazı günler tabağını silip süpürdü. Yemese bile her gün mutlaka taze olarak tüm öğünlerini hazırladım, nasılsa yemiyor deyip aynı yemekleri önüne koymadım ya da bizim yemeğimizin suyundan vererek geçiştirmedim. Kızım iştahsız bir bebek değildi, ben de emek verdim ve ek gıdaya geçişi birlikte atlattık.  

Doktorumuz demir alımı konusunda hassas olduğu için yemeklerin yanında yoğurt vermemi istemedi. Ama onun dışında bebeğiniz severse ve daha kolay yemesinini sağlıyorsa kahvaltısına ya da yoğurduna pekmez ekleyebilirsiniz.

Son olarak 7. ayda kızımın günlük beslenme düzeni şöyledi:

09:00 Kahvaltı
12:00 Öğle Yemeği
15:00 Yoğurt
17:00 Meyve

Devamı Ek Gıdaya Geçiş (9-12 Ay) sayfasında...

5 Temmuz 2018

Neurogena Ayak Kremi


Uzun zamandır kozmetik ve kişisel bakım tavsiyesi vermiyordum, geri dönüşümün daha özel bir ürünle olmasını tercih ederdim ama uygun fiyatlı ve çok kullanışlı olması nedeniyle hızlıca bu ürünle tanıştırmak istedim sizi.

"Neurogena Nasırlaşmış Ayaklar için Ayak Kremi" benim gibi ayak baş parmağının altında ve topuğunda sert bölgeler olan kişiler için çok uygun. Daha önce çatlak ayaklar için olan kremini kullanmıştım, nemlendirmişti ama bir iyileşme sağlamamıştı. Meğerse ben yanlış ürün aldığım için çok faydasını görmemişim. Nasırlaşmış ayaklar için olan krem içindeki peeling tanecikleri sayesinde ölü derinin atılmasını ve birkaç kullanımdan sonra kalıcı şekilde iyileşmeyi sağlıyor. Eskiden her gece krem sürsem bile pul pul olan topuğum şimdi banyodan sonra bile nemli oluyor. 

Ürünün diğer bir güzel yanı ise 10-15 tl civarında uygun fiyatlı bir ürün olması ve süpermarketler dahil neredeyse her yerde bulunması. Pahalı kremlere boş yere para vermektense bu ürünü denemenizi tavsiye ederim. 

Kızımın Nepalli Bakıcısı


Yabancı bakıcılar konusunda danışmanlık veren şirketlerin pek çoğu kadın girişimciler tarafından ve "bakıcı ararken bu alanda bir eksiklik olduğunu fark ettim" noktasından hareketle kurulmuş şirketler. Son 1 yılda ben de bu konuda o kadar çok soru alıyorum ki bir ajans kursam iyi para kazanmıştım:)

Henüz bekarken bile bir gün çocuğum olursa -maddi imkanım da el verirse- onu bakıcıya bırakmanın ve anneanne/babaannenin sadece bakıcıya refakat etmesinin daha doğru olduğunu düşünüyordum. Kızım doğunca da fikrim değişmedi ve kızıma 18 aylık olduğundan beri Nepalli yatılı bakıcısı bakıyor. Bu yazı özellikle Nepalli olmak üzere yatılı bakıcılarla ilgili merak edilenlere bir cevap niteliğindedir.


Biz bakıcımızı Ankara'daki bir ajans aracılığıyla bulduk. Bize gönderilen 6 özgeçmiş arasından İngilizcesinin daha iyi olduğunu düşündüğümüz, kendine güvenli görünen adayı seçtik. Bizim bakıcımız Nepal'den çalışma izniyle yasal yollarla geldi ve maaşına ek olarak her ay sigorta primlerini de yatırıyoruz. Danışmanlık ve vize vs ücretler için şirkete 900 Euro ödedik. Bizde süreç 1,5 ay kadar sürdü ama 2 aya kadar uzadığı da oluyormuş.  


Bakıcımız gelmeden önce tabii ki aklımda deli sorular ve içimde endişe vardı. Yabancı biriyle 24 saat aynı evde nasıl olacak, kızıma bakabilecek mi, kızım sevecek mi, bizim düzenimize alışabilecek mi gibi uzayan sorular... 


Bu soruların tek bir cevabı var: SABIR. Temizlikten çocuk bakımına her konuda hiçbir şey bilmediğini varsayarak, ki gerçekten bilmiyordu, tek tek öğrettim, hata yaptığında boş vermedim, fırça yemesi gerekiyorsa fırça attım, yumuşak şekilde uyarılması gerekiyorsa karşıma alıp konuştum. Evdeki en önemli şeyin kızımın güveni ve mutluluğu olduğunu söyleyerek, yazarak aklına kazıdım. Evde patronun ben olduğunu ve onun aileden biri olmadığını hep hissettirdim. (Aileden biri olarak görürsem emredemem, uyaramam diye en başından beri çalışan-işveren ilişkimizi koruduk). Şu an her şey mükemmel mi: tabii ki hayır! Ama hayatımdan ve bakıcımızdan memnun muyum: kesinlikle evet!


İlk olarak; evimizde yaşayacak ve çocuğumla doğrudan temas içinde olacak insanın temizliği tabii ki çok önemliydi, o yüzden işe kişisel bakım malzemeleri alarak başladım. Bakıcımız gelmeden önce şampuan, diş fırçası/macunu, duş jeli, ped, deodoran, havlu vb ürünleri alıp dolabına koydum. Geldiğinde nasıl kullanacağını da gösterdim. Tek tek ellerini yıkaması gereken durumları, duş alma sıklığını, nelere dikkat etmesi gerektiğini anlattım. Terlediğinde t-shirt'ünü değiştirmeye gönderdim, tırnağını uzun görünce uyarıp anında kestirdim, ayıp olur demeden her türlü temizlik konusunda uyardım. Benzer şekilde günlük giymesi için çokça t-shirt aldım, tatile götürürken şortunu terliğini aldım, kızım için nasıl alışverişe çıkıyorsam onun eksiklerini de sürekli takip edip tamamladım.


19 yaşındaki bakıcımız çocuk bakımı konusunda hiçbir şey bilmiyordu, evde birlikte geçirdiğimiz ilk 1 ay ona kızımla nasıl iletişim kurması gerektiğini, kızımı nasıl oynatacağını, nasıl besleyeceğini vs hepsini gösterdim. Kızım için aldığım İngilizce kitapların ve resimli sözlüklerin bu süreçte çok faydası oldu. Kızımın günlük düzenini uyku ve yemek saatleri başta olmak üzere yazıp eline verdim. Boş zamanlarda İngilizce oyun ve şarkı öğrenmesini tembihledim. Hata yaptığında karşıma alıp ciddi şekilde uyardım. Şimdi kızımın düzenine harfiyen uyuyor, kızım onu çok seviyor ve birlikte keyifli zaman geçiriyorlar. 


Ev temizliği konusunda daha önce evimize gelen yardımcımız 2 kez gelerek neler yapması gerektiğini ve nasıl yapacağını gösterdi. Ben de günlük, haftalık ve aylık listeler halinde yapması gereken işleri yazdım. Bu konuda internette İngilizce çok güzel listeler var, onlardan faydalandım. Gün içinde kızımla ilgilenmesi gereken zamanlarda en ufak iş yaptırmadım, sadece kızım öğlen uykusundayken ve biz evdeyken temizlik yaptı. 


Nepalli bakıcımızın avantajlarına gelecek olursak:

** Aza kanaat ediyor, aç gözlü değil
** Genç olduğu için kolay öğreniyor, daha önceden tecrübesi olmadığı için kendi bildiği gibi değil, benim istediğim şekilde yapıyor her şeyi
** İngilizcesi vardı ama iyice geliştirdi, kızım  şu an Türkçe konuştuğu düzeyde İngilizce konuşabiliyor, günlük hayattaki pek çok nesnenin ismini benden daha iyi biliyor
** Akşam kızım uyuduktan sonra odasına çekiliyor ve bir daha hiç görmüyoruz, aynı şekilde izin günlerinde de dışarı çıkmadığı zaman odasından çıkmıyor
** Evde yatılı kaldığı için ev sürekli düzenli, ev işiyle yorulmadığım için kızımla daha kaliteli zaman geçirebiliyorum
** Aynı şekilde ev dışında planımız olduğunda kızıma kim bakacak, uyutabilecek mi, yemeği nasıl olacak diye düşünmeden gece gündüz kızımı rahatça bırakabiliyoruz

Son söz olarak; yatılı bakıcımızdan önce eve temizlik için yardımcı gelince odaya saklanan biriydim, evde bir başkasıyla, hele ki bir yabancıyla asla yapamam diyordum ama düşündüğünüz gibiolmuyor, ilk birkaç haftayı atlattıktan sonra evde bir başkası olduğunu anlamıyorsunuz bile, eliniz kolunuz gibi bir uzantınız oluyor:)